Bu tarifi gördüğümden beri (Lezzet dergisi) yapmayı düşünüyordum ama bir türlü aklıma gelip de tahin almadığım için bu güne kadar ertelendi.
Tarifin aslında çeviz yoktu ama ben yakışacağını düşündüğüm için biraz ekledim. Pekmez ve tahin tadını seviyorsanız, damakta hoş bir tat bırakıyor, hafif bir tadı var, az şekerli desem yeri var sanırım, ayrıca derginin diyet tatlar bölümündeydi bu tarif, bu da denememde önemli rol oynadı tabi:)
İlk defa, evde kurumaya yüz tutmuş kahvaltılıkları değerlendirmek için yapmıştım bu pizzaları ama şimdi bizim için yanında çayla başlı başına bir kahvaltı oldu. Daha önce de ekmeklere tereyağı sürüp, baharat ve maydanozla harmanladığım peynirleri üzerlerine yerleştirip, öyle fırına veriyordum, bu fikirde oradan geldi aklıma zaten, ayrıca çok da kolay oluyor ve yanına başka bir şey yapmaya gerek kalmıyor.
Değişik bir şeyler hazırlamak istediğiniz bir hafta sonu kahvaltısında, mutlaka bu pizzaları denemelisiniz. İsterseniz karışımı akşamdan hazırlayabilir ve bir saklama kabına koyarak buzdolabında saklayabilirsiniz ama kaşarını fırına vereceğiniz zaman ekleyin.
Bu keki annemin umre arkadaşını ziyarete gittiğimizde tatmıştım. Hindistan cevizini seviyorsanız eğer çok basit bir tarifle inanılmaz lezzetli bir kek yapabilirsiniz.
Habersiz gelen misafirler için, çok çabuk hazırlanabilecek bir ikram, toplam 10 dakika bile sürmüyor servise hazır hale gelmesi, yeterki evde malzemeleriniz hazır olsun. İsterseniz küçük kareler halinde de servis yapabilirsiniz,ben tatdığımda şekli öyleydi ve özellikle sıcakken tadı daha da güzel oluyor.
Tavsiyem bütün malzemeleri hazırlayıp, servis yapmadan beş dakika önce fırına vermeniz.
Bu benim en sevdiğim ve en çok kullandığım kek tarifidir, hem yapımı çok hassasiyet gerektirmiyor hem de çok lezzetli.
Benim gibi marketlerde satılan hazır meyveli kekleri seviyorsanız, bu keki de seveceğinizden eminim. Kuru meyveleri Eminönü’nden, kuruyemiş satılan yerlerden rahatlıkla bulabilirsiniz ama tavsiyem çok küçüklerinden almayın, büyükleri hem daha şık hem daha lezzetli oluyor.
Tarif Sofra dergisinin Haziran sayısından. İrmik hamurunu hiç kullanmadığım için bana ilginç geldi ve denemeye karar verdim.
Sonuç, ilginç olmasının yanında çok lezzetli bir hamur oldu, un ile yaptığımız hamura göre avantajlı, çünkü kabarmama yada içinin pişmemesi gibi bir riski yok, lezzeti de garanti ve yapımı oldukça basit. Kıymalı harcın dışında haşlanmış patatesin de bu tarife çok yakışacağını düşünüyorum yada kıymalı ve patatesli harç kullananılabilir.
Hemen hemen her şeyi hazır tüketmeye başladığımız bu çağda, kendi yaptığınız ekmeği tatmak ve tattırmak garip ama çok hoş bir duygu yaşatıyor insana.
Özellikle kahvaltı sofralarında kullanmanızı tavsiye ederim, sıcacık ekmeklerin içine halis tereyağı sürülünce, tadından yenmez hale geliyorlar ama kontrolü kaybetmemeye özen göstermek gerek tabi…
Bu lezzeti kahvaltıyla sınırlamayın, akşam yemekleri için hazırladığınız sofralara da çok yakışacak.
Sıcağı sevmeyen elmanın, yavaş yavaş tezgahlardan kalkmaya başladığı bu günlerde, size Elmalı Tart tarifi denemek için bir fırsat vermek istedim. Kelimenin tam anlamıyla; tadı damağınızda kalacak, nefis bir tat, aynı zamanda yapımı çok kolay ve riski çok az bir tart tarifi.
Tarif tamamen benim damak tadıma hitap ediyor, bu tadı yakalamak için çok değişik yöntemler, değişik malzemeler kullandım ve sonunda zafer benim oldu :) Yeni bir lezzet keşfedinceye kadar, hiçbir pasta, hiçbir kek bu tadın yerini alamaz, özellikle yanında bir bardak çay ile (tabi ki şekersiz ).
Ve inanması güç ama diyet bir tatlı bile sayılabilir… Şayet diyet yapmıyorsanız veya diyetinizden bir günlük kaçamak yapmak isterseniz, yanında dondurma ile servis yapabilirsiniz.
Kandillerde fırından simit alıp dağıtmak yerine kendiniz evde yaparak ailenize ve arkadaşlarınıza bir sürpriz yapabilirsiniz.
Bu tarifin adına kandil simidi değil de, mahlepli kurabiye de diyebiliriz, ama öyle bir yerleşmiş ki bu kurabiyenin tadı damaklarımıza, kokusunu almak bile kandil gecelerini anımsatmaya yetiyor sanki…
Sıkma Konya mutfağının demirbaşlarından biridir, belkide en önemlisi…
Konya’nın dışında Antalya, Adana, Mersin gibi Akdeniz mutfaklarında da sıkma ismiyle yeri var sanırım. Kayserililer için mantı ne ise Konyalılar için de sıkma o demek.
En lezzetlisi çökelek ile yapılanıdır ama damak tadına göre harç malzemesi değişebilir.
Yapılırken genelde bütün aile toplanmış olur, hep birlikte yapılır, yapıldığı an tüketilir ama yapanlar genelde aç kalır ve en sonunda isyan edip olası mide yanmalarını sineye çekerek, yaptıklarını sıcak sıcak yemekte bulurlar çareyi. Yapımı oldukça kolay, tadını bilmeyenlere denemelerini kesinlikle tavsiye ediyorum, tadını bilipde yapmayı göze alamayanlar, korkmadan yapabilmeniz için tarifi oldukça resimli bir şekilde anlatmaya çalıştım.
Peynirli tart tarifini aslında normal un ile de yapabilirsiniz. Ancak tam buğday unu ile hem daha sağlıklı hem de daha lezzetli olduğunu düşünüyorum.
