Zencefil Kur’an’ da adı geçen ve cennette de olacağı duyurulan bitkilerden biridir. İnsan suresi 17. ayette “Orada onlara bir kadeh içirilir ki, karışımı zencefildir” diye buyuruluyor.
Zencefil baharat olarak uzun süredir (ülkemizde de) kullanılıyor ama tazesi henüz pek fazla bilinmiyor ve kullanılmıyor maalesef, henüz ülkemizde yetiştirilmemesinin de bunda etkisi var sanırım. Oysa ki Uzak Doğu ülkelerinde yemeklerden, çaylara, kurabiyelere, keklere kadar bir çok ürüne tat verici olarak kullanılıyor.
Ben çay olarak sürekli kullanıyorum, çoğu kişi acı olarak nitelendirse de ben kesinlikle tadını severek içiyorum, bence acı değil rahatlatıcı bir tadı var, hatta çayını içmekle kalmayıp demlediğim zencefilleri de afiyetle yiyorum.
İçtiğimiz bir bardak normal çayın içine de ince bir dilim zencefili ince ince dilimleyip de deneyebilirsiniz.
Araştıran bilim adamları tarafından mucize bir bitki olarak tanımlanan zencefil mide hazımsızlığına, mide bulantısına, eklem iltihaplanmalarına, kolik hastalığına (2 yaşından küçüklerde kullanılmıyor) faydalı olarak biliniyor. Özellikle Çin ve Hindistan’da sağlık alanında da yoğun olarak kullanılıyor, mide bulantısı ve baş dönmesine faydalı olduğu araştırmalar ve deneyler sonucu kanıtlanmış.
3-4 senedir soğuk algınlığı, grip gibi durumları ilaç almadan , sadece zencefil ve ıhlamur ile atlatmanın da verdiği deneyim ile soğuk algınlığı ve üst solunum yolu enfeksiyonunun çok daha rahat atlatılmasında bir çok ilaçtan çok çok daha fazla etkisi olduğunu söyleyebilirim, özelikle boğaz şişliği, boğaz ağrısı, boğazda gıcık durumlarında en az 3-4 saat kesin bir rahatlama sağlıyor.
Toz olarak da kullanılabilir ama tazesinin yerini tutmaz, 1 tatlı kaşığı toz zencefil bal ile karıştırılıp yenilebilir, bu da boğazı ve mideyi rahatlatan bir yöntem.
Taze zencefil etken madde bakımından daha zengin; % 80 su, % 2 protein, % 1 yağ, % 12 nişasta, kalsiyum, fosfor, demir, B ve C vitamini içeriyor. Kuru zencefilde su oranı % 10’dur.